1 Mayıs için Enternasyonal Anarşist Bildiri: Yaşasın Anarşizm! Yaşasın Devrim!

0
663

1 Mayıs 1886! 136 yıl önce Amerika işçi sınıfının “bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık!” diyerek başlattığı mücadele, ardında tüm dünya işçi sınıfı için paha biçilemez bir deneyim ve zafer bıraktı. 19. Yüzyılda 16 saate kadar varan çalışma sürelerine ve kapitalizmin, işçi sınıfının yaşamını hedef alan saldırılarına karşılık “8 saat iş, 8 saat uyku, 8 saat canımız ne isterse” talebi, 1 Mayıs 1886’da tüm Amerika’da bir genel greve dönüştü. Genel Grev, anarşist hareketin sınıf mücadelesi tarihine kazandırdığı en önemli silahlardan biriydi.

8 saat mücadelesi, anarşistler tarafından hiçbir zaman basit bir reform talebi olarak görülmedi. “Patronlar için çalışıyorsak, 2 saat çalışmak da köleliktir, 8 saat çalışmak da” diyen anarşistler, 8 saat mücadelesini toplumsal devrim mücadelesine dönüştürmek için mücadele ettiler.

Bu büyük mücadelenin merkezi, Amerika’nın o dönemlerde en büyük sanayi merkezlerinden biri olan Chicago’ydu. Chicago, aynı zamanda anarşist hareketin de en güçlü olduğu merkezdi. Yüzbinlerce işçi sokaklarda, fabrikalarda “8 saat çalışma süresi” mücadelesini haykırıyordu. McGormick fabrikasında, kapitalistlerin paralı ajanları, işçi katili Pinkertonlar, greve çıkan işçilere saldırdı. Silahsız işçilere ateş açan katiller, 4 işçiyi katletti.

Ertesi gün Haymarket’te bir miting düzenlendi. Burada polislerin işçilere saldırması üzerine kim tarafından atıldığı bugün bile belli olmayan bir bombadan sonra, kapitalist sınıfın paralı askerleri işçilere ateş açtılar. Devamında işçi sınıfına karşı başlayan sürek avında ilk önce tüm anarşist yayınlar kapatıldı, binlerce işçi tutuklandı ve Haymarket davası başladı.

Burjuvazinin savcısı Grinnell, “Anarşi yargılanıyor. Jürinin iyi insanları, bu adamları mahkum edin, onları örnek yapın, asın onları. Kurumlarımızı, toplumumuzu kurtarın.” diyordu. Çünkü idamla yargılanan 8 anarşistin hedefi, yalnızca 8 saat çalışma hakkı değil; bir adaletsizlik ve sömürü düzeni olan kapitalizmi tümüyle ortadan kaldırmaktı.

Albert Parsons, August Spies, Adolph Fischer, George Engel ve Louis Lingg idama mahkum edildi. Oscar Neebe, Samuel Fielden ve Michael Schwab’e hapis cezaları verildi. 8 anarşistin hiçbirinin Haymarket’te patlayan bombayla bir alakasının olmadığı kanıtlansa da, anarşistler bombalamayla değil, anarşizmle suçlanıyorlardı! Mahkemedeki anarşistler, kendilerini değil işçi sınıfını, 8 saat mücadelesini ve anarşizmi savundular! Adolph Fischer idam cezasının açıklanmasından sonra şu sözlerle meydan okudu:

Burada cinayetten yargılandım ama anarşizmden hüküm giydim. Anarşist olduğum için mahkum edildim. Eğer egemen sınıflar bizi asarak, birkaç anarşisti asarak anarşizmi ezebileceklerini düşünürlerse fena yanılırlar. Anarşistler, ilkelerini yaşamlarından daha çok severler. Anarşistler, düşünceleri için ölmeye her zaman hazırdır.”

Louis Lingg ölümünü celladının eline bırakmadı. Hücresinin duvarına “Yaşasın Anarşizm” yazarak kendi yaşamına son verdi. 4 anarşist, “Yaşasın Anarşizm” diyerek idam sehpasına çıktılar. Arkalarında, kapitalist sınıfla uzlaşmaz bir irade ve ne pahasına olursa olsun vazgeçmeyen bir cesaret bıraktılar. Bir de 1 Mayıs Uluslararası İşçi Dayanışma ve Mücadele Günü!

Bugün tüm dünya işçi sınıfı bilmelidir ki; -kapitalistler hala çalmaya çalışsalar da- 8 saat çalışma hakkı, anarşist işçilerin ölüm pahasına verdikleri amansız mücadeleyle kazanılmıştır. Anarşist işçilerin mücadelesinden etkilenerek mücadeleye katılan Emma Goldman’ın deyimiyle; “bugün dünyada iyiye ve güzele dair olan her ne varsa bunlar devletlere rağmen vardır, onlar sayesinde değil”. Kapitalistler hiçbir zaman işçilere bir şey vermedi. İşçiler, mücadeleyle kazandılar.

Kapitalizm bugün de tüm dünyada milyonlarca işçiyi ücretli emeğe, uzun çalışma saatlerine mahkum ediyor, iş cinayetlerinde katlediyor. Yüzlerce yıldır dişe diş mücadele ettiğimiz kapitalizm ve onun bitmek bilmeyen kâr hırsı dünya halklarının tümünü ve gezegenin varlığını tehdit ediyor. Kapitalizm en başından beri olduğu gibi ezilen sınıfların yaşamlarını, hayatta kalarak üretimi devam ettirmek karşılığında her gün gasp ediyor. Bugün mücadele tüm ezilenler için ölüm kalım mücadelesidir. Çünkü bugün kapitalizm, küresel rekabetle, pandemik krizlerle, halka karşı yapılan savaşlarla; dünyayı geri dönülmez felaketlere sürüklemektedir.

Haymarket anarşistleri, göçmen işçilerdi. Tıpkı bugün, hayatta kalabilmek uğruna çıktıkları uzun yolculuklarda, dünyanın okyanuslarında kaybedilen, devletlerin sınır kapılarında açlıkla öldürülen milyonlarca göçmen gibi.

Bizler bugün, aynı mücadeleyi dünyanın farklı coğrafyalarında yürüten anarşistleriz. Ve sınıfımızın onurlu kahramanları olan ve idam sehpalarında “Yaşasın Anarşizm!” diyen yoldaşlarımız gibi kapitalist sınıfla dişe diş mücadeleyi dünyanın dört bir yanında sürdürüyoruz.

Yoldaşlarımız, bu mücadelede öldürülseler bile kazanacaklarını biliyorlardı. Çünkü tepeden tırnağa bir işkence olan kapitalizme karşı isyanı başlatmak, kazanmaktır! Yoldaşlarımızın “Yaşasın Anarşizm!” haykırışları, bugün hala işçi sınıfı mücadelesinde yankılanıyor. Ve onların mücadelesini sahiplenen biz anarşistlere; bu sesi, yaşamlarımızı çalan kapitalist sınıfın mezarını kazacak olan örgütlü güce dönüştürmek düşüyor.

Bu ses, tarihin derinlerinde bir kalıntı değil, bugünün mücadelesinin de parolasıdır. Bizleri her gün yeni sınırlara sıkıştırmaya çalışan devleti, her saniye hayatımızı çalan kapitalizmi ortadan kaldırarak; her şeyin herkese ait olduğu, mülkiyetin ve otoritenin olmadığı özgür ve adil dünyayı yaratmadan, dünya halkları için kurtuluş yoktur. Ve bu kurtuluşun yolu, devletsiz bir dünya umudumuzu diri tutarak, özgürlüğün tohumlarını dünyanın tüm topraklarına ekmekten geçer. Ancak unutulmamalıdır ki, Malatesta’nın dediği gibi “Çoğunlukla vicdani rahatsızlıkları dindirmek için basit bir çıkış yolu olan ve ara sıra ortaya çıkan tek tek propagandalar, amaca ulaşmada çok az etkilidir ya da hiç etkili değildir. Toprak, filizlenip kök salması için gelişi güzel ekilen tohumlara karşı çok nankördür.” Bu yüzden mücadelemiz, özgürlük için gereken sorumluluğu, özveriyi, özdisiplini ve öz örgütlülüğü içinde taşımalıdır.

Kapitalizm ve devletin bizlere saldırdığı her alanda -yani yaşamın her alanında- öz örgütlenmeler kurarak, özgürlüğümüz için bugünden mücadeleye başlamalı; bu öz örgütlenmeleri toplumsal devrim mücadelesiyle birleştirerek, kurtuluşumuzu örgütlemeliyiz. Çünkü biliyoruz ki, “birimiz bile tutsaksak, hiçbirimiz özgür değiliz”!

1 Mayıs’ta yoldaşlarımızın anılarını yaşatmak, kavgalarını büyütmek ve her şeyin herkese ait olduğu, mülkiyetin ve otoritenin olmadığı özgür ve adil bir dünyayı yaratmak için dünyanın tüm sokaklarında olacağız.

“Sessizliğimizin, bugün boğduğunuz seslerden daha güçlü olduğu bir gün gelecek!” diyen yoldaşlarımızın sesini, dünyanın tüm sokaklarında haykıracağız. Ve bu ses, kapitalist sınıfın yalnızca bu 1 Mayıs’ta değil, her gün korkusu olmaya devam edecek. 1 Mayıs’ta örgütlü anarşizmin gücüyle sokağa, kavgaya, mücadeleye!

Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın İşçi Sınıfının Özgürlük Mücadelesi!
Yaşasın Anarşizm! Yaşasın Devrim!

☆ Anarchist Communist Group (ACG) – Büyük Britanya
☆ Alternativa Libertaria (AL/FdCA) – İtalya
☆ Αναρχική Ομοσπονδία (Anarchist Federation) – Yunanistan
☆ Coordenação Anarquista Brasileira (CAB) – Brezilya
☆ Federación Anarquista de Rosario (FAR) – Arjantin
☆ Federación Anarquista Uruguaya (FAU) – Uruguay
☆ Die Plattform – Almanya
☆ Embat, Organització Llibertària de Catalunya – Katalonya
☆ Federación Anarquista de Santiago (FAS) – Şili
☆ Grupo Libertario Vía Libre – Kolombiya
☆ Karala – Türkiye
☆ Libertäre Aktion (LA) – İsviçre
☆ Melbourne Anarchist Communist Group (MACG) – Avustralya
☆ Organización Anarquista de Córdoba (OAC) – Arjantin
☆ Organización Anarquista de Santa Cruz (OASC) – Arjantin
☆ Organización Anarquista de Tucumán (OAT) – Arjantin
☆ Organisation Socialiste Libertaire (OSL) – İsviçre
☆ Roja y Negra Organización Politíca Anarquista – Arjantin
☆ Union Communiste Libertaire (UCL) – Fransa, Belçika ve İsviçre

https://www.anarkismo.net/article/32610

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz