AÇIKLAMA | Siwar Hatin Pêya Çûn!

0
2368

19 Kasım gecesi Rojava ve Güney Kürdistan toprakları TSK’ya ait savaş uçakları tarafından bombalandı. YPG Kobane kent merkezi, Miştenur tepesinde bir hastane, Kobane ormanlığı, elektrik santrali, tahıl ambarları ve birçok köyün bombalandığını açıkladı. Aylardır kimyasal silahlarla ve sayısız işgal operasyonuyla sonuç alamayan işgalciler, yönünü bu kez de devrimin topraklarına, Rojava’ya çevirdi.

Geçtiğimiz hafta Taksim İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen katliamın misillemesi olarak sunulan saldırı, tıpkı İstiklal Caddesi’ndeki gibi halka karşı gerçekleşen bir saldırıdır. İki saldırı da aynı yerden planlanmıştır. Dün Rojava’da hastaneleri vuran bombalarla, Taksim’de çocukları katleden bomba aynı operasyonun parçasıdır. İkisinin de faili tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte devlettir.

TC devleti, ezilen halkların özgürlük mücadelesini engellemek için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Bu saldırılar bir siyasi iktidarın seçim hazırlıklarının çok daha ötesindedir. Bu saldırıları daha tarihi bile belli olmamış bir seçim beraberinde değerlendirmek; failleri AKP-MHP ile sınırlı tutmak yanlıştır. Güneş tutulsa seçimlere yoran parlamenterist tüccarlar; devletin saldırılarının en önemli parçası olan dezenformasyonu yaratarak, halkların katline ortak olmaktadır.

Aylardır Rojava’yı işgal etmek için başta ABD ve Rusya olmak üzere icazet görüşmeleri yapan işgalciler, son çareyi Taksim’de gerçekleştirdiği komploda bulmuştur. Önümüzdeki günlerde karadan da yürütülecek bir işgal operasyonuna dönüşmesi muhtemel olan bu saldırıların en temel nedeni, devletin bekasıdır. TC devleti tüm politikalarını bu temel ihtiyaç üzerine kurmuştur. Kurucu ilkeleri gereği bir ulus devlet olarak ezilen halklara yönelik inkar, imha ve asimilasyon politikaları güden bir devlet için; bu politikalara karşı koyan halkların özgürlük mücadelesi en büyük tehdittir.

Devlet, doğası gereği; ezilen halkların özgürlük mücadelesi olarak var olan Rojava Devrimi’ne düşmandır. Özgürlüğe düşman bu işgalciler için, Rojava Devrimi’ni imhadan başka seçenek yoktur. 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 arası gerçekleşen katliamların da bugün yaşananların da en temel nedeni budur. Devlet, tüm iktidar odaklarının da ihtiyacı olarak; ya devrimi imha edecek ya da imha olacaktır.

Devletin bu amacı uğruna Tren Garı’nda, Suruç’ta, İstiklal Caddesi’nde katledilen; Miştenur’da, Afrin’de, Serekaniye’de bombalanan ezilen halkların düşmanı da kurtuluşu da ortaktır. Direnişin kenti Kobane’nin sesini duyurmalıyız. İşgalci devletlere karşı Rojava halklarının yanındayız.

Direnen Halklar Kazanacak! Siwar hatin pêya çûn!

#ENG

On the night of November 19, the lands of Rojava and Southern Kurdistan were bombed by TSK (Turkish Army) warplanes. YPG announced that the city center of Kobane, a hospital on Miştenur hill, Kobane forest, power plant, granaries and many villages were bombed. The invaders, who could not achieve results with chemical weapons and numerous invasion operations for months, turned their direction to Rojava, which is the lands of the revolution this time.

The attack, which was presented as a retaliation for the massacre that took place on Taksim Istiklal Street last week, is an attack against the people just like Istiklal Street. Both attacks were planned from the same location. The bombs that hit hospitals in Rojava yesterday and the bomb that killed children in Taksim are part of the same operation. The perpetrator of both is the state with all its institutions and organizations.

The Turkish state is doing everything it can to prevent the freedom struggle of the oppressed peoples. These attacks go far beyond the election preparations of a political power. Evaluating these attacks with an election whose date has not even been determined yet; It is wrong to limit the perpetrators to AKP-MHP. Parliamentary traders who think that if the solar eclipse is to be related to the elections; By creating disinformation, which is the most important part of state attacks, it is a partner in the massacre of peoples.

The invaders, who have been negotiating ratification with the USA and Russia in order to invade Rojava for months, found the last resort in the conspiracy they carried out in Taksim. The main reason for these attacks, which is likely to turn into an invasion operation to be carried out by land in the coming days, is the survival of the state. The Turkish state has built all its policies on this basic need. For a state that pursues policies of denial, annihilation and assimilation towards oppressed peoples as a nation-state in accordance with its founding principles; The struggle for freedom of peoples who oppose these policies is the biggest threat.

The state, by its nature; It is hostile to the Rojava Revolution, which exists as the freedom struggle of the oppressed peoples. For these invaders who are hostile to freedom, there is no choice but to destroy the Rojava Revolution. This is the main reason for the massacres that took place between June 7 and November 1, 2015 and what is happening today. The state, as the need of all power centers; It will either destroy the revolution or be destroyed.

For the sake of this purpose of the state, those who were murdered at the Train Station, Suruç, and Istiklal Street; Both the enemy and the liberation of the oppressed peoples bombed in Mishtenur, Afrin and Serekaniye are common. We must make the voice of Kobane, the city of resistance, be heard. We stand with the peoples of Rojava against the invading states.

Peoples Resisting Will Win! Siwar hatin pêya çûn!*

*They came by horse, they will go on foot. (The Kurdish proverb.)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz