Bundan 84 yıl önce 20 Kasım 1936’da İberya Devrimi’nin, CNT ve FAI’nin, tüm İberya ezilenlerinin yoldaşı devrimci anarşist Buenaventura Durruti, faşizme karşı savaşta, bir cepheden diğerine koşarken yaşamını yitirdi. 16 yaşında bir tamirci çırağı olarak başladığı devrimci anarşizm mücadelesine, dünyanın tüm iktidarlarına karşı savaşırken yüzbinlerin omuzlarında veda etti.
Devrimci anarşist Buenaventura Durruti’nin, bugün bizim yüreklerimizde büyüyen kavgasını selamlıyor, Eylül 1936’da İberya Devrimi’nin sesi Solidaridad Obrera’da yayınlanan radyo konuşmasından bir bölümü sizlerle paylaşıyoruz:
“Aragon cephesinde işçi milisleri boş oturmuyorlar. Düşmana saldırıyor, mevziler ele geçiriyor ve direniş hatlarını güçlendirip geniş çaplı bir saldırıya geçmeyi bekliyorlar. İspanyol işçileri, size de başarılması gereken önemli bir görev düşüyor. Çünkü devrim yalnız silahla kazanılmaz, aynı zamanda üretimle de kazanılır, cephe ve cephe gerisi birlikte, omuz omuza çalışmalıdırlar. Aynı hedefte birleşerek mücadele edilmelidir ve bizim amacımız da işçi sınıfına güvenen İspanya’yı savunmaktan başka bir şey değildir.
Bugün cephede ya da cephe gerisinde savaşan işçiler burjuvazinin ayrıcalıklarını korumak için değil, onurları için, yaşama hakları için savaşıyorlar. İspanya’nın gücü, işçi sınıfında ve işçi örgütlerindedir. Zaferden sonra, CNT ve UGT, İspanya’da ekonominin biçimlendirilmesini ve yönetimini birlikte ele alacaklardır.
Biz savaş meydanlarında mücadele edenler, madalyalar peşinde değiliz. Bizler milletvekili ya da bakan olmak için savaşmıyoruz. Cepheden döndüğümüzde fabrikalardaki, atölyelerdeki, madenlerdeki ve tarlalardaki işlerimizin başına geçecek ve kaldığımız yerden işimizi sürdüreceğiz. Gerçek savaşın kazanılacağı yer üretim merkezleridir.
Biz köylüyüz ve ekinlerimizi ektik. Fırtına gelip ekinlerimizi mahvedebilir, fakat biz hazırlıklıyız ve fırtınayı nasıl karşılayacağımızı biliyoruz. Ekinlerimiz olgunlaştı. Harman zamanıdır! Hasat herkesindir ve kimseye özel ayrıcalık tanınmayacaktır. Hasadın bölüştürülmesi zamanı geldiğinde, ne Azana, ne Largo Caballero ne de Durruti başkasının payına düşenden daha fazlasını alma hakkına sahip değildir. Hasat herkese aittir, düzenli olarak, içtenlikle ve dikkatle çalışan herkese aittir, bu yüzden hasat yağma edilmemelidir.
Katalonya işçileri, birkaç gün önce Sarinena’da da söylediğim gibi, Aragon cephesinde sizi temsil etmekten gurur duyuyorum ve güveninize layık olacağız. Fakat bu güven ve kardeşliğin devam edebilmesi mücadeleye kendimizi unuturcasına vermemize bağlıdır.
Yoldaşlar, silahlar cepheye gönderilmelidir. Düşmanın önünde demirden bir engel oluşturmak için o silahlara ihtiyacımız var. Bize inanın. Bu milisler asla burjuvaziyi savunmamaktadırlar. Kapitalizme karşı verdiğimiz mücadelede milisler proletaryanın öncüleridir ve öyle kalacaklardır. Uluslararası faşizm savaşı kazanmaya karar vermiş bulunuyor. Biz de savaşı kaybetmemekte kararlı olmalıyız. Ve düşman hatlarının gerisinde beni dinleyen siz işçiler, kurtuluş saatiniz yaklaşıyor. Liberter milisler ilerliyor ve onları hiçbir şey durduramaz, çünkü arkalarında koca bir halk var. Siz de çalışmalarımızda yer alın, faşist savaş endüstrisini sabote edin ve dağlık bölgelerde gerilla direniş alanları yaratın. Bütün gücünüzle savaşın, kanınızın son damlasına kadar mücadeleyi sürdürün.
İspanya işçileri, cesaret! Eğer yaşamımızı tehlikeye atmamız gereken bir an varsa, o anın geldiğinin farkına varalım! Yoldaşlar, iyimser olun. Yaşasın ortak idealimiz. Kapitalizmin ikiz kardeşi olan faşizme karşı ileri! Faşizm ya da kapitalizm, ikisi de yıkılmalıdır!”