Biz Ankara’daki Anarşist Kadınlarız
Evde, işyerlerinde, okullarda yok sayılan; görmezden gelinenleriz. Sadece kadın olduğumuz için şiddete uğrayan, katledilenleriz.
Yaşamı özörgütlü mücadelemizle yeniden yaratan, özgürlüğe isyanla koşanlarız. Hiçbir talebimiz, dileğimiz yok devletten; iktidarlardan… Ataerkil sistemde bizim için tek çarenin örgütlenmek olduğunu söyleyenleriz.
Anarşist Kadınlar Şiddete Karşı Sokakta!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde, Ankara’nın kışında, mevsimlerin en ayazında, dayanışmanın sıcaklığına sarıldık. Sakarya Caddesi’nde “Devlet Bizden Korksun”, “Şiddete İsyan” yazılı dövizlerimizle, “Yaşasın Kadın Dayanışması” sloganıyla merhaba dedik tüm kadınlara; tekrar merhaba!
Ankara’nın sokaklarındaki politik atmosfer de havası gibi soğuk bir süredir. Şiddetin binbir biçimine tanık olduk meydanlarında. İnsan haklarının anıtına bile tahammül edilemeyen bir atmosferde, devlet iktidarının bürokrasisiyle donatılmış bu şehirde soluk almaya çalışıyoruz.
Erkek egemen sistemde tacizin, tecavüzün, erkek-devlet şiddetinin çetelesi bile tutulamazken Ankara’nın sokaklarında dolaşamaz, evden dışarı çıkamaz olduk. Okuduğumuz okullarda/üniversitelerde cinsiyetçi açıklamaların, ataerkil söylemlerin hedefi haline geldik.
Ancak yine de kapatıldığımız evlerden çıkarak “Şiddete İsyan” eyledik 25 Kasım’da. Kadın Platformu’nun çağrısıyla düzenlenen yürüyüşte bütün kadınları şiddete karşı ses çıkarmaya çağırdık. 25 Kasım 1981’de faşistlere karşı verdikleri mücadelede tecavüz edilerek katledilen Mirabel Kardeşler mücadelemizde var olacaklar!
Farklı şehirlerde kadınların 25 Kasım’da sokağa çıktığının haberleriyle katlandı gücümüz. 25 Kasım’da coğrafyanın her yanından paylaşılan eylem fotoğrafları, Ankara’nın soğuk mevsim ve politik atmosferinde bizleri de eylemin bereketiyle caddelere taşıdı.
8 Mart’ta Ankara Sokaklarında Kara-Mor İsyan!
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yine Sakarya Caddesi’nde buluştuk kadınlarla. 8 Mart 1857’de “eşit işe eşit ücret” diyerek greve çıkan kadınların bizlere bıraktığı mücadeleyle ve patronlar tarafından kilitlendikleri fabrikada yakılarak katledilmelerinin öfkesiyle “Yaşasın Kadınlar”, “Yaşasın Özgürlük” dövizlerimizle Ankara’nın betonlarını mora boyadık. Gece yürüyüşünde de halaylarımızla, zılgıtlarımızla, sloganlarımızla ve şarkılarımızla alana sığamadık.
Unutma Ruhun Bir Kadın Ruhu Ve Kadınlarla Olmalı
Fısıltıya kulak ver, fısıltı yüzyıllar öncesinden gelen kadınların sesi. Bugüne dek susturulamayan kadınların çığlığı. Giderek büyüyor sesimiz…
İberya’daki Özgür Kadınlar’dan Meksika’daki Zapatist Kadınlar’a, Hindistan’da Gulabi Çetesi’ne örgütlenerek büyüyor mücadelemiz. Ankara’dan isyanın en karasıyla fısıldıyoruz biz de; yaşam için, özgürlük için, kadın olduğumuz için… Fısıldıyoruz fısıltıya kulak verene: Unutma ruhun bir kadın ruhu!