Medyanın Kaç Yüzü, Devletin Kaç Jessica’sı var? – Şamil Parlak

0
477

Dünya Jessica Lynch’i Nisan 2003’te ABD askerlerinin düzenlediği “nefes kesen” bir kurtarma operasyonuyla tanıdı.

Savaş sırasında Nasıriye kenti yakınlarında kaybolan er Jessica, Iraklı Fedain kuvvetleri tarafından yakalanmış, 8 günlük esaret sürecinde çok acı tecrübelerden geçmiş, ağır işkenceler görmüş fakat ABD özel timlerinin düzenlediği kahramanca bir harekat sonucu kurtarılmıştı. Tüm dünyanın izlediği operasyon görüntüleri ise, bir kurtarma operasyonundan çok senaryosu yazılmış, seti kurulmuş, kurgusu yapılmış bir aksiyon filmini andırıyordu. Karargahta komutanların toplantı yaptığı salonda başlayan görüntülerde, operasyon sahasında inceleme yapan komutanlardan kamuflajlarını hazırlayan askerlere, zırhlı araçlardan dünyanın yeni tanıştığı özel silahlara, uçan balonlarla hastane çatısına iniş yapan komandolardan gece görüş kamerasına hatta bugün GoPro diye bilinen Head-Cam’le çekilmiş hareketli çekimlere kadar yok yoktu. Dört taraftan hastaneyi kuşatan özel birlikler sonunda Jessica’nın rehin tutulduğu hastane odasına ulaşmış ve oradan sağ salim çıkarmıştı. Savaş medyası görüntülerin arasına hastanede karşılaşılan perişan haldeki Iraklı hastaları ve yerlerde çiğnenen Saddam Hüseyin tablolarını serpiştirmeyi de atlamamıştı tabii ki. Bütün dünya masum er Jessica’yı, kahraman ABD özel timlerini konuşuyordu. Bu operasyondan itibaren Jessica’nın terhisinden, Batı Virginia’daki kasabasına gidene kadar her anı canlı yayınlanıyor, savaş medyası yeni bir kahraman yaratıyordu. Jessica artık Hollywood yapımcılarının kapısını aşındırdığı bir savaş ikonuydu.

Savaş medyasının anlattığı Jessica hikayesi bu. 19 yaşındayken Batı Virginia’dan kalkıp binlerce kilometre uzaklarda vatanı için savaşan ve bu uğurda işkenceler gören bir kahraman… Oysa gerçekler hiç de öyle değildi. Iraklı doktorlar Jessica için tüm imkanlarını seferber etmiş, hastanedeki 2 hemşireden biri Jessica için görevlendirilmişti. Haberlerde anlatılanın aksine Jessica’nın vücudunda mermi izi çıkmamış, sadece esir alınmasına neden olan kaza esnasında kolu kırılmıştı. Hastanedeki Irak askerleri, bir birlikle değil neredeyse bir orduyla hastaneye operasyon düzenleyen ABD’liler gelmeden çok önce hastaneyi terk etmiş ve dolayısıyla Jessica’yı serbest bırakmıştı. Tüm bunların ötesinde operasyondan 2 gün önce Jessica’yı teslim etmek için ambulansla bir girişimde bulunmuşlar ancak ABD askerlerinin ateş açması sonucu bu girişim sonuçsuz kalmıştı.

Tüm bu gerçeklere rağmen, aksiyon filmi yeterli gelmemiş olacak ki ABD medyası, Jessica’nın da gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmadığını belirterek yarısına kadar izleyebildiğini açıkladığı Er Ryan’ı Kurtarmak filminden esinlenerek hazırlanan, Hollywood yapımı Er Jessica’yı Kurtarmak Kasım 2003’te tüm dünyada vizyona girdi.

Savaş sırasında cephede kurşun ve bombalarla yapılan katliamın yanında, cephe gerisinde propaganda, dezenformasyon, misenformasyon ve manipülasyonla da bir enformasyon savaşı yürütülür. Tüm devletlerin en çok da savaş zamanlarında medyaya sansür getirdikleri ve enformasyon üzerinde sıkı bir denetim uyguladıkları görülmektedir. Bir yandan medya teknolojilerinin giderek gelişmesi diğer yandan da yönetimlerin geçmiş savaşlardan “ders almaları”, medyayı hükümetlerin gözünde daha etkili bir propaganda aygıtı haline getirmiştir.

Her ne kadar medya, geleneksel iletişim kuramlarınca, demokrasilerin vazgeçilmez unsuru olarak gösterilmiş ve yasama, yürütme ve yargı erklerini denetleyecek, özellikle yürütmenin yalanlarını ortaya çıkaracak 4. erk olarak tanımlanmış olsa da devleti değil toplumu denetlemiştir. Yıllar boyunca hakim ideolojiyi oluşturma ve bu ideolojinin sürekliliğini sağlama aygıtı olmuş, Jessica örneğinde de bu işlevini yerine getirmeyi amaçlamıştır. Böylesi bir çok örnekle devletlerin, çıkarları uğruna gerçekleri gizlemek için medyanın araçlarını olabildiğince kullandığına tanık olmuşuzdur. Ve bu da pek çok soruyu beraberinde getirir: “Gerçeği kim yaşar, yalanı kim yaratır?”, “Medyanın kaç yüzü, devletin kaç Jessica’sı vardır?”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz