Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nin Meydan Gazetesi’ne ilişkin verdiği yasaklama kararı hakkında ailesi ve yoldaşları olarak basın açıklaması yaptık.
Emel Kitapcı’nın okuduğu basın metninde “Bu mesnetsiz iddiaların Ali Kitapcı’nın üzerine yapışmayacağını biliyoruz. “Ben söyledim oldu, ben yasakladım oldu, kanun da benim güç de benim” anlayışı bu topraklarda hüküm süremeyecek, er ya da geç son bulacak ve bizler o güne kadar zulme boyun eğmeyeceğiz. Ali Kitapcı’yı da, onun fikirlerini de, 10 Ekim karanlığında katledilen tüm canlarımızı da yaşatmaya devam edeceğiz. Bu ithamlarda bulunanlar mutlaka hesap verecekler.” ifadelerine yer verildi.
10 Ekim Davası Avukat Komisyonu üyesi Nuray Özdoğan, “10 Ekim’de hayatını kaybedenler devlet tarafından terörist olarak kodlanmakta. Hiçbir yasa hayatını kaybetmiş birisi için herhangi bir terör örgütü üyeliği isnadında bulunamaz. Hayatını kaybetmiş bir kişinin yargılaması da yapılamaz.” Dedi.
Basın açıklamasında söz alan yoldaşımız şöyle konuştu:
“Devletin anarşizmi terörize etme, kriminalize etme çabaları yeni değil. 1898’de Roma’da yapılan Devletlerarası Anarşizme Karşı Konferans’tan beri anarşizme terörizm, anarşistlere terörist demek bir devlet politikası. Bunu kendi terörlerinin üzerini örtmek için yapıyorlar. Ali teröristin kim olduğunu çok iyi biliyordu, bunu bildiği ve bununla mücadele ettiği için öldürüldü. Ali’yi öldürenler bugün ona terörist diyor. Biz de terörist sizsiniz diyoruz onlara. Tarihin gelmiş geçmiş en büyük terör örgütü, en büyük seri katili sizin devletiniz diyoruz. Ali’nin terörist olduğuna onu tanıyan bir kişiyi bile ikna edemeyecekler ama biz bütün yeryüzünü devletin teröristin ta kendisi olduğuna ikna edeceğiz.”